My Hero Academia İncelemesi
Süper kahramanlar, kötü adamlar, aksiyon dolu savaşlar, rol yapma mekanikleri: Bunların hepsini ve saha fazlasını aynı adlı mangadan uyarlanan My Hero Academia oyununda bulabilirsiniz. Mobil oyunların hem görsel kalite, hem de sahip oldukları özellikler bakımından konsol oyunlarına çok yaklaştığı bir dönemdeyiz ve My Hero Academia bunun bir istisnası değil: Oyunu oynarken, PS veya Xbox için geliştirilmiş bir ARPG oynuyor gibi hissettik. BlueStacks sayesinde, siz de aynı deneyimi bilgisayarlarınızda elde edebileceksiniz.
Üstelik yalnızca BlueStacks’te bulabileceğiniz pek çok avantajdan da yararlanabilirsiniz: Bunların ne olduğunu kurulum rehberimizde izah etmiştik. Bu kez, oyunun kendisine odaklanacak ve My Hero Academia’nın nasıl bir oyun olduğundan ve ne sunduğundan bahsedeceğiz.
My Hero Academia Hikayesi
Ünlü mangaların pek çoğunun bir oyun uyarlaması bulunuyor ve My Hero Academia oyunu da bunlardan biri: Kōhei Horikoshi tarafından 2014 yılında yaratılmış aynı adlı mangadan uyarlanıyor. Aynı zamanda bir TV anime serisi de var ve 2019 yılında “En İyi Manga” dalında Harvey Ödülünü kazanmış bulunuyor. Hikâye, nüfusun %80’inin bir süper güce sahip olduğu bir dünyada geçiyor ve süper güçlü bu kişilere “quirk” adı veriliyor. Tahmin edilebileceği gibi, ikiye ayrılmış durumdalar: Güçlerini iyilik için kullananlar (Heroes – Kahramanlar) ve kötülük için kullananlar (Villains – Kötü Adamlar). Manga, Izuku Midoriya adında kahraman olmak isteyen genç bir adamın hikayesini anlatıyor ve oyunda da durum böyle: My Hero Academia oyununda, Izuku Midoriya’yı kontrol ediyor ve takımınıza yeni kahramanlar ekleyerek kötü adamlara meydan okuyorsunuz.
My Hero Academia Nasıl Bir Oyun?
My Hero Academia, oyunun hikayesini ve arka planını açıklayan uzun bir animasyon ile başlıyor. Bunu geçme seçeneğiniz var ancak ilk kez oynuyorsanız ve manga hakkında bilgi sahibi değilseniz muhakkak izlemenizi tavsiye ediyoruz. (Ayrıca bu animasyonu izlemek, oyuna ek kaynaklarla başlamanızı da sağlıyor.) Animasyon sona erer ermez, Izuku Midoriya’yı kontrol etmeye başlıyoruz. Bu, üçüncü şahıs bakış açısından oynanan bir oyun ve devasa bir şehirde geçiyor. Burası yarı açık bir dünya: teorik olarak ortalıkta hiçbir şey yapmadan gezinebilirsiniz ancak bir görev almamışsanız yapacak pek bir şey bulamıyorsunuz.
Dahası, şehir belirli bölümlere ayrılmış durumda ve bir bölgedeki tüm görevleri tamamlamadan diğerine geçiş yapamıyorsunuz. Tüm görevlerinizi tamamladığınızda, bir tür “verici” aktif etmeniz isteniyor ve bunu yaparak yeni bölgenin kilidini (ve oradaki görevleri) aktif hale getiriyorsunuz. Bunu her bölge için tekrar ediyorsunuz: Her bölgedeki görevler, önce bir dizi düşmanla kapışmanızı, sonra da boss seviyesindeki bir düşmanı yenmenizi gerektiriyor. Görev çeşitliliği çok fazla değil ve genellikle birilerini “dövmeniz” yetiyor. Ancak zaman zaman rehineleri kurtarma gibi farklı görevler de alıyorsunuz.
Bir görev aldıktan sonra bu ekranı görüyorsunuz: “Deploy” düğmesine basarak görevi başlatabilirsiniz. Karakteriniz, görevin olduğu bölgeye otomatik olarak gidiyor.
Tamamladığınız her görev, deneyim puanı ve karakterlerinizin seviyesini yükseltmek için kullanabileceğiniz materyaller hediye ediyor.
Şehirdeki her bölgenin bir tür “yönetici” kahramanı var ve görevlerinizi ondan alıyorsunuz. Bu kahramanların hepsi de farklı kişiliklere ve iyi yazılmış diyaloglara sahip: İngilizce biliyorsanız, hikâyenin nasıl devam edeceğini sürekli olarak merak ediyorsunuz. Bilmiyorsanız da, BlueStacks’in anında çeviri özelliğini kullanabileceğinizi unutmayın.
Tek Bir Kahraman ile Sınırlı Değilsiniz
Oyuna Izuku Midoriya ile başlıyorsunuz ancak kontrol edebildiğiniz tek karakter o değil. Oyun boyunca, gacha mekanikleriyle takımınıza yeni kahramanlar eklemeye devam ediyorsunuz. Hikâyenin ilerlemesi için şart olan karakterleri sadece belirli görevleri tamamlayarak elde edebilirsiniz. Ancak nadir ve güçlü olanlar, sadece gacha mekanikleriyle, yani çağrı (summon) yaparak elde edilebiliyor.
Ücretli ve ücretsiz çağrılar yaparak yeni karakterler elde edebilirsiniz.
Takım halinde oynamak biraz farklı, zira savaş mekanikleri gerçek zamanlı işliyor. Sıra tabanlı olmayan bir oyunda, aynı anda farklı karakterlerle nasıl oynayacağınızı merak ediyor olabilirsiniz. Bunun için oldukça basit bir çözüm bulunmuş: Takımınıza üç farklı kahraman ekleyebiliyorsunuz. Bir göreve başladığınız zaman, hepsiyle sırayla oynama fırsatı elde ediyorsunuz. Örneğin A, B ve C’den oluşan bir takımınız olduğunu düşünelim: Görevin ilk aşamasını A ile, ikinci aşamasını B ile, son aşamasını ise C ile tamamlayabiliyorsunuz.
Her karakterin farklı yetenekleri ve farklı bir oyun tarzı bulunuyor: Bazıları yakından, bazıları uzaktan saldırmak için daha kullanışlı.
My Hero Academia oyunundaki kahramanlar ve üstlenebilecekleri roller hakkında ayrı bir rehber hazırlayacağız ancak şimdilik her birinin gerçekten de bir fark yaratabildiğini belirtelim. Yani yakından ve uzaktan saldıran kahramanlar hakikaten farklı bir oynanışa sahip ve yetenekleri de bir o kadar kendilerine özgü: Her birinden farklı bir keyif alabiliyorsunuz. My Hero Academia, bu konuda oldukça iyi bir iş çıkarmış.
Karakterlerinizi Güçlendirin
Elbette, oyunun önemli bir bölümü de karakterlerinizi geliştirmekle geçiyor: Her rol yapma oyununda olduğu gibi, takımınızdaki karakterlerin hem kendi seviyelerini, hem de yetenek seviyelerini yükseltebiliyorsunuz. Bunların ikisini de oyun içi kaynakları kullanarak yapabilirsiniz, yani oyun sizi gerçek parayla satın almaya zorlamıyor. Hangi yeteneklere yatırım yapacağınızı bilmek, oyunda sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmenizi sağlıyor. İşe herhangi bir soğuma süresi olmayan temel yeteneğinizi yükselterek başlamanızı öneriyoruz zira en çok kullanacağınız yetenek bu olacak. Yeterince yükseltildiğinde, en az özel yetenekler kadar hasar verebilir hale geliyor.
Bu ekranda karakterlerinizin yeteneklerine puan vererek daha güçlü olmalarını, hatta ek özellikler kazanmalarını sağlayabilirsiniz.
Oyunun savaş sistemi dinamik ve yetenek tabanlı: Saldırılarınızla bir kombo oluşturmanız gerekiyor ve farklı düşman türlerine karşı farklı kombolar gerekiyor. Kuruluk rehberimizde de belirttiğimiz gibi, BlueStacks makro kaydediciyi size yardımcı olması için kullanabilirsiniz. Savaşların keyifli ve aksiyon dolu geçtiğini belirtelim: Animasyonlar çok kaliteli yapılmış ve savaşırken bir anime izliyormuş gibi hissediyorsunuz. Kullandığınız kombolar, efektlerin de daha etkileyici hale gelmesini sağlayabiliyor ve sadece savaşmakla kalmayıp, görsel bir şölen izlemeye başlıyorsunuz.
My Hero Academia zaten kaliteli grafiklere sahip ancak savaşırken bambaşka bir oyuna dönüşüyor: Dövüşmek, bir anime izlemekten farksız.
My Hero Academia’nın uzun zamandan bu yana bizi en çok tatmin eden ARPG olduğunu söyleyebiliriz: Zaten milyonlarca fanı olan derin ve köklü bir hikâyeye dayanıyor ve modern aksiyon/rol yapma oyunlarının tüm mekaniklerini kullanarak keyifli bir oynanış sunuyor. Bu oyunu sadece manga fanlarına değil, herkese tavsiye ediyoruz: My Hero Academia, sizi aylar boyunca oyalayabilecek bir içeriğe sahip ve uzun zaman boyunca oynamaya devam edeceğinizden eminiz. Hazırladığımız diğer rehberleri okuyarak, daha keyifli bir deneyim elde edebileceğinizi unutmayın.