Rise of Cultures: BlueStacks İncelemesi
Eğer Rise of Kingdoms gibi kendi uygarlığınızı kurduğunuz oyunlardan hoşlanıyor, ancak bu türün kaçınılmaz bir parçası olan PvP mekaniklerini beğenmiyorsanız, size iyi bir haberimiz var: Rise of Cultures, diğer oyunculara karşı savaşmanızı gerektirmiyor. Yani biraz büyür büyümez diğer oyunculara saldırmaya ve sunucudaki en iyi oyuncu olmaya çalışmıyorsunuz. Aynı şekilde, size saldıran birileri de bulunmuyor. Huzur içinde şehrinizi ve beraberinde uygarlığınızı geliştirmeye odaklanabilirsiniz.
Peki, pratikte bu nasıl işliyor? Rise of Cultures rekabetçi mekaniklere yer vermemekle iyi mi yapıyor yoksa kötü mü? Şimdiye dek bu oyun hakkında pek çok rehber hazırladık ve hem hızlı, hem de verimli bir başlangıç yapmanızı sağladık. Bu kez, oyunun kendisine odaklanacak ve tam olarak ne vaat ettiğini açıklayacağız. Başlamadan önce, oyunu BlueStacks ile bilgisayarınızda oynadığınızda çok daha keyifli bir deneyim elde edebileceğinizi yeniden hatırlatalım.
Rise of Cultures Nasıl Bir Oyun?
Bu gerçek zamanlı bir strateji ve şehir yönetim oyunu. Başlangıçta Rise of Kingdoms’a fena halde benziyor: Kontrolünüz altında oldukça sınırlı bir bölge var ve buraya evler ile birkaç üretim binası inşa ederek başlıyorsunuz. Daha önce buna benzer bir oyun oynamışsanız, ne beklemeniz gerektiği hakkında zaten bir fikriniz vardır. Evler, işçiler elde etmenizi sağlıyor, işçileri ise yeni binalar inşa etmek ve şehrinizi daha da büyütmek için kullanıyorsunuz.
Ancak yaklaşık bir saatlik bir oynanışın sonrasında, oyunun Rise of Kingdoms’a aslında hiç benzemediğini görüyorsunuz. Şöyle ki, öncelikle şehrinizi inşa ederken halkınızın mutluluğunu dikkate almak zorundasınız. Buna ek olarak, oyunun dünya haritası hemen dibinizde size saldırabilecek başka bir oyuncunun şehrini içermiyor. Bunların ikisini de ayrı ayrı açıklayalım.
Halkın Mutluluğu: Bunu şehrinize inşa ettiğiniz kültürel yapılar belirliyor. Bunlar farklı tarzlara sahip kozmetik yapılar ve içinde bulunduğunuz çağa göre neye benzedikleri değişiyor. Kültürel yapılar, yakın çevrelerindeki diğer binaların verimliliğini artırıyor. Örneğin onları bir çiftliğin yanına yerleştirirseniz, üretimi iki kat artırabilirler. Şehriniz ızgara temelli bir altyapıya sahip olduğu için, bir kültürel yapının üzerine tıklayıp basılı tuttuğunuzda, hangi binaların etki çevresi içinde kaldığını görebiliyorsunuz.
Dünya Haritası: Yukarıda Rise of Cultures oynarken PvP mekanikleri hakkında endişe etmenize gerek olmadığını söylemiştik. Bu doğru, ancak bu durum hiç savaşmayacağınız anlamına gelmiyor. Tam aksine, şehrinizi büyütmek için sürekli olarak expansion (genişleme) alanları elde etmek zorundasınız. Aksi takdirde, yeni binalar inşa edebileceğiniz bir yer kalmıyor. Expansion alanları da yalnızca dünya haritasında savaşarak elde edilebiliyor. Ancak bunlar PvE savaşları: PvP savaşlarına kıyasla çok daha basit ve eğlenceliler.
Temel Savaş Mekanikleri
Madem savaştan bahsettik, onun temel mekaniklerine de kısaca değinelim. Çoğu mobil oyunda olduğu gibi, Rise of Cultures oyununda da savaşlar büyük ölçüde otomatik gerçekleşiyor. Yani birimleriniz bir kez savaşmaya başladıktan sonra onları kontrol edemiyorsunuz. Ancak iki şey yapabilirsiniz:
Savaş başlamadan önce birimlerinizin pozisyonlarına karar verebilirsiniz. Bu, sandığınızdan daha önemli bir karar zira birimlerin savaş alanında ne kadar etkili olacaklarını belirliyor. Şöyle ki, oyundaki askeri birimleri temel olarak üç gruba ayırabiliriz: yakın dövüş (örneğin piyade), uzak dövüş (örneğin okçular) ve atlı birimler (örneğin süvariler). İdeal olarak yakın dövüş birimlerini öne, uzak dövüş birimlerini arkaya, atlı birimleri ise yanlara yerleştirmelisiniz.
Savaş sırasında komutanın özel yeteneklerini kullanabilirsiniz. Ordunuza kumanda eden her komutanın özel bir yeteneği var. Örneğin oyunun başında elde ettiğiniz komutan, düşmanların üzerine alevli bir meteor atabiliyor. Bu yeteneğin belirli bir soğuma süresi var, ancak bu süre dolunca ne zaman ve hangi düşmanlar üzerine kullanılacağına siz karar veriyorsunuz.
Askeri birimlerinizi ise kışla (barracks) binalarında üretiyorsunuz. Üretebileceğiniz asker tipi, gücü ve sayısı, hem içinde bulunduğunuz çağa hem de binanın seviyesi ve toplam kapasitesine göre değişiyor. Asker eğitmek, her zaman olduğu gibi belirli sayıda kaynağa mal oluyor. Ancak genel olarak zorlayıcı ve karmaşık mekanikler kullanılmamış: Oyun boyunca askeri gücünüze çok kafayı takmak zorunda değilsiniz. Rise of Cultures, asıl olarak şehrinize odaklanmanızı ve savaşı sadece inşaat bölgenizi genişletebilmek için yapmanızı istiyor.
Çağ Atlayın, Şehrinizi Daha Da Büyütün
Rise of Kingdoms ve benzeri oyunlarda, belirli bir aşamadan sonra şehrinizi daha da büyütebilmek için eninde sonunda dünya haritasına çıkmak ve oradaki kaynakları toplamak (veya haritadaki diğer oyunculara saldırmak) zorunda kalırsınız. Diğer bir deyişle, PvP, oyunun temel mekaniklerinden biridir. Rise of Cultures PvP mekaniklerini elimine ediyor ve size peşinde koşacak başka bir şey veriyor: Teknoloji Puanları. Bunlar bir deney tüpü simgesiyle gösteriliyor.
Teknoloji puanları araştırma yapmanızı ve yeni teknolojilerin kilidini açmanızı sağlıyor. Bu bakımdan, oyun 8 farklı çağa ayrılmış durumda ve güncellemeler ile yeni çağların ekleneceğini de biliyoruz. Her çağ, araştırabileceğiniz kendi özel teknolojilerine sahip. Çağ atlayabilmek için, önce içinde bulunduğunuz çağın tüm görevlerini tamamlamanız gerekiyor. Teknoloji puanları da bu işte anahtar öneme sahip zira her araştırma en az iki puan kullanmanızı gerektiriyor.
Teknoloji puanları o kadar önemli ki, arayüzde ilk gördüğünüz şey de o: Ekranın sol alt köşesinde deney tüpü simgesi, teknoloji puanlarınızı gösteriyor ve görebileceğiniz gibi bu simgenin altında bir geri sayım da bulunuyor. Bu sayım sona erdiğinde, ücretsiz bir adet puan alıyorsunuz. Ancak onları elde etmenin farklı yolları da var: Belirli başarımları tamamladığınızda, oyun ücretsiz olarak teknoloji puanı hediye ediyor ve bu bakımdan ilk çağı oldukça hızlı bir şekilde tamamlayabiliyorsunuz. Ancak çağ atlamaya devam ettikçe, onları kazanmak da zorlaşıyor. Elbette, çok sabırsızsanız, gerçek parayla mücevher satın almayı da tercih edebilirsiniz. Yeterli sayıda mücevheriniz varsa, her teknoloji araştırmasını anında tamamlayabiliyorsunuz.
Genel bir değerlendirme yapacak olursak, Rise of Cultures oyununun özel bir kitleye hitap ettiğini söyleyebiliriz. Eğer strateji ve şehir yönetimi oyunlarından hoşlanıyor ancak diğer oyunculara meydan okumakla ilgilenmiyorsanız, bu tam size göre bir oyun demektir. Oynanış oldukça keyifli ve ne kadar hızlı olacağına siz karar verebiliyorsunuz. Başkalarına meydan okumanız gerekmediği için gerçek parayla satın alım yapmak zorunda değilsiniz: Bu sizin şehriniz ve ne kadar hızlı büyüyeceğine karar verecek olan da yine sizsiniz. Bu bakımdan, Rise of Cultures düşük tempolu ancak zevkli bir oynanış deneyimi sunuyor ve bunun size hitap ettiğini düşünüyorsanız, oynarken çok eğleneceğinizden de emin olabilirsiniz.