Basit taktikler genellikle en etkili olanlarıdır. Bu rehberde de tam olarak bunu yapacağız: Uygulaması kolay ve işinize yarayacak taktikleri listeleyecek, oyunun her aşamasında faydalı olacak ipuçları sağlayacağız. Deneyim seviyeniz ne olursa olsun bu rehberdeki tavsiyelerin adanın kralı olmanıza yardımcı olacağından emin olabilirsiniz. Daha fazla gecikmeden başlayalım: Ortadan kaldırmamız gereken 49 rakip ve kocaman bir ada bizi bekliyor.

1) Paraşütünüzü Hemen Açmayın

Uçaktan atladıktan kısa bir süre sonra paraşütü açabilirsiniz. Bunu yapmayın. Paraşütünüzü açmak, iniş hızınızı yavaşlatır ve rakiplerinizden daha geç iniş yapmanıza neden olur. Önceden iniş yapan oyuncular siz halen havadayken ateş edip sizi vurabilirler – bunun olduğunu daha önce defalarca gördük. (Laf açılmışken, aynı şeyi siz de yapabilirsiniz.) Oyun yere yeterince yaklaştığınızda paraşütü otomatik olarak zaten açacaktır, bu yüzden endişelenmenize gerek yok.

2) Koşmaya Başla, Şehirlerden Uzak Dur

Yere indiğiniz anda koşmaya başlayın: Şu anda çatışmaya girmenin zamanı değil. Bu konuyla ilgili detaylı bilgiyi diğer rehberlerimizde de verdik, ama bir kez daha tekrarlayalım: Şehirlerde çok fazla çatışma olacak, bu yüzden başlangıçta onlardan uzak durun. Amacınız mümkün olduğunca diğer oyunculardan uzaklaşmak ve onların birbirlerini öldürmelerine izin vermek olmalı. Ne kadar çok oyuncu elenirse o kadar iyidir. Sessiz bir yere iniş yapmak için uçaktan atlayan son kişi olmaya çalışın. Haritanın ortası (Enerji Santrali bölgesi) oyuncuların en yoğun olduğu yerdir. Bu yüzden buraya inerseniz, mümkün olan en kısa zamanda başka bir yere gitmek için bir araç bulmaya bakın.

3) Araçlardan da Uzak Dur

Tek başınıza oynuyorsanız, acil bir durum olmadıkça araç kullanmayın. Araçlar çok fazla gürültü yapar ve metrelerce uzaktan bile kolayca görülebilir. Bir araç kullanmanız gerekiyorsa, bunu sadece çok kısa bir süre için yapın. Aracı terk ettikten sonra, mümkün olan en kısa sürede o bölgeden uzaklaşın. Bir takım halinde oynuyorsanız, bu konuda daha rahat davranabilirsiniz: Biriniz aracı sürerken diğeriniz ateş etmeye devam edebilir. Araçlar sadece bir takımda oynuyorsanız kullanışlıdır. Tek kişilik oyunda ise sadece kocaman bir hedef işareti haline gelirler.

4) Zırh, Silahlardan Daha Önemlidir

Çoğu oyuncu ilk önce silah bulmaya çalışır. Ancak zırh bulmak çok daha önemlidir. Oyundaki en iyi silahı taşıyor olsanız bile, zırhınız yoksa tek bir keskin nişancı mermisi bile sizi öldürmek için yeterli olacaktır. Baş bölgesi en çok hasarı alır, bu yüzden önce bir miğfer bulmaya çalışın. Aksi halde başınıza gelen tek bir kurşunla ölebilirsiniz. Herhangi bir silahınız olmasa bile, yeterli seviyede zırhınız varsa her çatışmadan kaçabilirsiniz. Başka bir gün savaşmak için hayatta kalın – bu slogan, Free Fire yükleme ekranlarında bile tekrarlanıyor.

5) Havadan Bırakılan Sandıkları Boşver

Zaman zaman, ganimet sandıklarının gökyüzünden düştüğünü göreceksiniz. Bu sandıklar oyundaki en iyi silah ve zırhları içerir. Sandığa doğru gitmek için karşı konulmaz türden bir dürtü hissedeceksiniz ancak bunu yapmayın. Sizinle beraber 49 kişinin daha aynı sandığı gördüğünü unutmayın: O bölge, kelimenin tam anlamıyla bir savaşa sahne olacak. Bu durumu avantajınıza kullanabilirsiniz. Sandığın düştüğü bölgeyi yukarıdan gören bir yere mevzilenin ve bir pusu kurun. Rakipleriniz sandık başında birbirleriyle mücadele ederken, onları uzaktan indirebilirsiniz. Hatta ateş edenin siz olduğunuzu bile anlamayacaklardır. Free Fire, açgözlü oyuncuların uzun süre hayatta kalabildiği bir oyun değil.

6) Açgözlü Olma

Maçın son safhalarına ulaşmayı başardıysanız, envanteriniz zaten birçok silah ve ekipmanla dolu demektir. Artık yeni bir ganimet bulmaya değil, hayatta kalmaya odaklanmalısınız. Zaten elde ettikleriniz dışında daha fazla silah aramanıza gerek yok. Zaten birkaç istisna dışında, Free Fire silahları arasında o kadar belirgin bir fark bulunmuyor. Mevcut silah diziliminiz ile mutluysanız, onu daha da yükseltmek için boşuna uğraşmayın. Envanterinizi daha fazla silahla doldurmak yerine, sağlık kitlerine odaklanın. En önemlisi de, bir odada gördüğünüz ganimetin bir tuzak olabileceğini unutmayın: Bir keskin nişancı, açgözlü bir oyuncunun odaya girmesini düşmesini sabırla bekliyor olabilir.

7) Kulaklık Kullan

Oyun alanındaki hareketleri kaçırsanız bile, sesleri kaçırmanız mümkün değildir. Diğer oyuncuların özellikle kapalı alanlarda çıkardıkları seslere dikkat edin ve her zaman bir kulaklıkla oynayın. Dikkatli bir şekilde dinlerseniz, diğer oyuncuların yerini kolaylıkla tespit edebilirsiniz. Aynı sebepten dolayı, çok hızlı hareket etmeyin: Rakipleriniz de sizi duyabilir.

8) Koşma

Evet, “yere iner inmez koşmaya başla” dediğimizi biliyoruz, ama bu maçın başlangıcı için geçerliydi.  Sonlara doğruysa kurallar daha farklıdır: Sürekli olarak hareket halinde olmanız gerekir, ancak bu her yerde koşmanız gerektiği anlamına gelmez. Hareketli bir nesne oyun alanında çok fazla dikkat çeker. Hatta diğer oyuncuların konumunuzu tespit etmesinin en kolay yolu, açık alanlarda koşmaktır. Yavaş ve dikkatli şekilde hareket edin ve gerektiğinde çömelmeyi unutmayın. Açık alanlardan uzak durun ve binaların içinde veya yakınlarında kalmaya çalışın. Diğer bir deyişle, en az bir taraftan korunuyor olduğunuzdan emin olun. Odaları kontrol etmek için binalara girmeniz gerekmediğini bir kez daha hatırlatalım: Pencereleri kullanarak, dışarıdayken de içeriyi görebilirsiniz.

9) Mini Haritayı Kullanmayı Öğren

Ekranın sağ üst köşesindeki mini haritayı diğer oyuncuların yerini görmek için kullanabilirsiniz. Eğer biri size ateş ederse, haritada “kırmızı ok” olarak gösterilir. Okun ucu, saldırganın hangi yöne baktığını gösterir. Bunu kendi yararınıza kullanın: Mini harita üzerinde kırmızı bir ok görüyorsanız, bunun anlamı size yakın bir yerde başka bir oyuncu var demektir. Eh, hangi yöne doğru baktığını da bildiğiniz için mükemmel bir pusu kurabilirsiniz. Elbette aynı durum sizin için de geçerli: Başka bir oyuncuya çok fazla yaklaşırsanız, onun mini haritasında da siz görüntülenirsiniz.

10) BlueStacks Kullan, Battle Royale Modunu Etkinleştir

Gelin gerçekçi olalım: ne kadar esnek parmaklara sahip olursanız olun, Free Fire oyununu cep telefonlarının küçük ekranlarında verimli bir şekilde oynamazsınız. Yanlış bir yere “dokunmak” ve örneğin ateş edeceğiniz yere koşmaya başlamak çok sık yapabileceğiniz türden bir hatadır. Bu tarz hatalar, genellikle oyun dışı kalmanız ile sonuçlanır! Bu nedenle BlueStacks kullanmaya başlayın ve Battle Royale modunu etkinleştirin. Bir klavye ve fare kullanabiliyor olmak, oyun deneyiminizi çok daha eğlenceli hale getirecek ve size sayısız avantaj sağlayacaktır. Daha hızlı hareket edebilir, daha iyi nişan alabilir ve Free Fire oyununu aynı bir FPS gibi oynayabilirsiniz. Ateş edebilmek için sabit durmanıza artık gerek yok: BlueStacks sayesinde hem hareket edip hem de ateş etmeye devam edebilirsiniz.

Daha fazla öneriye mi ihtiyacınız var? Free Fire için birçok rehber hazırladık. Farklı durumlarda ne yapmanız gerektiğini öğrenmek için onları okumaya devam edin. Free Fire adasında da “chicken dinner” bulunduğunu ve ne yaptığınızı biliyorsanız onu yiyen kişi olabileceğinizi unutmayın!

İndir Free Fire: Battlegrounds