Iron Throne Oyun Modları ve Savaş Rehberi
Iron Throne’un sahip olduğu farklı özelliklerden biri de, çok sayıda oyun modu sunması. Bu modlar sayesinde RPG öğeleri içeren görevleri tamamlayarak oyunu bir ARPG gibi oynayabilir, ya da onlarca gerçek oyuncuya karşı mücadele edebilirsiniz. Bu modlarda kullanılan savaş sistemi, mobil fetih oyunlarında görmeye alışık olmadığımız derecede taktiksel kararlar almanızı gerektiriyor. Yeni başlayanlar için bu biraz zorlayıcı olabilir ancak merak etmeyin, size yardımcı olmak için buradayız. Bu rehberde, Iron Throne’un yenilikçi savaş sistemi ve oyun modları hakkında ayrıntılı bilgi bulabilirsiniz.
Iron Throne Oyun Modları
Iron Throne, toplam 5 adet oyun modu sunuyor. Bunları aşağıdaki listede görebilirsiniz:
- Hikâye Modu: Seviye 5’ten sonra aktif hale geliyor. Bir diğer ismi de “Dimension Battle” (Boyut Savaşları) modu. Bu modda bölümlere ayrılmış bir hikâyeyi takip ederek NPC’lere karşı savaşıyorsunuz. Hikâyeyi ilerletmek için belirli sayıda bölümü tamamlamanız gerekiyor. Her bölümde kapıştığınız düşmanlar daha güçlü hale geliyor. Yani bu modu sürekli olarak oynayamazsınız, bir yandan da seviye atlamaya devam etmeniz gerekiyor. Aksi halde, savaşları kaybetmeye başlarsınız. İşte size bir ipucu: Eğer aynı boyut savaşını üst üste birden çok kez kaybettiyseniz, kahramanınızın seviye atlaması gerekiyor demektir, boşa uğraşmayın.
- Arena: Boyut Savaşları modunda ikinci bölüm tamamlandıktan sonra aktif oluyor. İsminden de tahmin edilebileceği gibi, diğer oyunculara karşı mücadele ediyorsunuz. Bu birebir gerçekleşen bir mücadele ve kendi özel sezonluk turnuvası bulunuyor. Bu modun özel bir oyun zevkine hitap ettiğini söyleyebiliriz. 1v1 kapışmalar, tahmin edebileceğiniz gibi her oyuncuya hitap etmiyor. Eğer bu oyun türünden hoşlanmıyorsanız boşuna denemeyin: Arena savaşları ordunuzu ve krallığınızı belirli bir şekilde oluşturmanızı gerektiriyor ve bu düzenleme diğer oyun modlarında size zarar verebilir. Yani hem arena savaşlarında hem de diğer modlarda başarılı olacak bir krallık kuramazsınız: Birinden birini seçmeniz gerekiyor.
- Büyük Savaş: Bu oldukça ilginç bir mod çünkü gerçekten de bir Battle Royale oyunu gibi oynuyorsunuz. 20 adet gerçek oyuncu birbirine karşı mücadele ediyor. Oyun alanı, bir ateş çemberi tarafından sürekli olarak yeniden belirleniyor ve çemberin dışında kalırsanız ölüyorsunuz. Bu modu aktif hale getirmek için kalenizin seviye 12 olması lazım. Bu modda kaybettiğiniz asker ve kaynaklar diğer oyun modlarını etkilemiyor. Yani her defasında yeniden aynı sayıda asker ile başlayabilirsiniz.
- Lejyon Savaşı: Büyük Savaş modunun çok daha geniş kapsamlı olanı olduğunu söyleyebiliriz. Asker ve kaynak kaybetmekten korkmanıza gerek yok. Oldukça büyük bir savaş alanında, toplam 40 adet oyuncu (20 v 20) birbirine karşı mücadele ediyor. Bu mod, kaleniz seviye 14 olduktan sonra aktif hale geliyor. Şu aralar bu moda pek bulaşmamanızı tavsiye ederiz: Iron Throne çok kısa bir süre önce yayımlandı ve sunucuları bu kadar çok sayıda oyuncuyu aynı anda kaldırabilecek kadar stabil değil. Bu oyun modunu denemek için en az bir ay beklemenizi öneririz.
- Kasaba Modu: Iron Throne’un RPG modu. Daha önce Diablo gibi bir ARPG oyunu oynadıysanız hiç yabancılık çekmeyeceksiniz. Tek bir kahramanı yöneterek, şehrinizde işlenen suçları araştırıyor ve bol bol yaratık öldürüyorsunuz. Kasaba Modu görevleri, çok sayıda diyaloğa girmenizi sağlıyor ve oyunun hikâyesini anlamanızı sağlıyor. Görevleri tamamlamak, 24 saat boyunca etkili güçlendirmeler kazanmanızı sağlıyor. Level 8’den itibaren bu modu kullanabilirsiniz.
Lejyon, Büyük Savaş modları ve diğer oyuncularla girdiğiniz savaşlar, yukarıda da belirttiğimiz gibi oldukça dinamik bir sistem kullanıyor. Şimdi de bu sisteme yakından bir göz atalım.
Savaş Sistemi
Iron Throne savaş sistemini anlamak için, önce asker çeşitlerinden bahsetmemiz gerekiyor. Oyunda üç asker çeşidi var: Infantry (Piyade), Archer (Okçu) ve Cavalry (Süvari). Bunları bir tablo halinde gösterecek olursak:
İSİM |
ÜRETİM BİNASI |
ŞUNA KARŞI DAHA GÜÇLÜ |
Piyade | Eğitim Alanı | Süvari |
Okçu | Okçuluk Poligonu | Piyade |
Süvari | Ahır | Okçu |
Hangi ünitenin hangisine karşı daha iyi olduğunu öğrenmeniz önemli zira onları savaş alanına buna göre yerleştirmeniz gerekiyor. Baştan başlayalım: Bir savaşa girmeden önce, aşağıdaki ekranı göreceksiniz. Bu ekranda, ordunuzu yönetecek kahramanı seçebilir ve hangi ünitelerin savaşa gireceğini belirleyebilirsiniz.
Rakibinizin ordusunun hangi ünitelerden oluştuğunu gördünüz mü? NPC’lere karşı girdiğiniz savaşlarda bu bilgiyi otomatik olarak öğreneceksiniz. Diğer oyunculara karşı girdiğiniz savaşlarda ise, Gözetleme Kulesi binasını kullanarak “gözcü” yeteneğini kullanmanız gerekecek. Her halükarda, kendi ordunuzu oluştururken, rakibinizin ordusundaki ünitelere dikkat etmeniz gerekiyor. Örneğin rakibiniz okçulardan oluşan bir orduya sahipse, sizin ordunuz süvarilerden oluşmalı.
Savaş başlamadan önce, ünitelerinizi savaş alanı üzerindeki karelere dilediğiniz gibi yerleştirebilirsiniz. Bu esnada rakibinizin dizilimine dikkat edin: Eğer rakip ordunun ön safları süvarilerden oluşuyorsa, siz ön saflarınıza okçular koyabilirsiniz. Burada taktiksel kararlar vermeniz gerekiyor ve her defasında tercih edeceğiniz dizilim değişik olacaktır. Ünitelerinizi karelerin üzerine yerleştirdikten sonra “savaşı başlat” düğmesine basın.
Savaş başladıktan sonra ünitelerinize doğrudan müdahale edemezsiniz ancak onlara yardımcı olabilirsiniz. Sağ alt köşede, kullanabileceğiniz yetenekleri ve çağırabileceğiniz yaratıkları göreceksiniz. Bu dinamik bir sistem ve savaş alanının istediğiniz yerinde kullanabilirsiniz. Örneğin bir Troll çağırmak için, ilgili düğmeye basıp basılı tutarak savaş alanına doğru sürükleyin. Kendi ünitelerinizin kaybettiği bir yerde çağırırsanız, onlara yardımcı olmuş olursunuz.
Savaşa Doğru Anda Müdahale Edin
Diğer bir deyişle, diğer fetih oyunlarında olduğu gibi hiçbir şey yapmadan savaşı izlemeniz gerekmiyor. Doğru anlarda müdahale ederek, bir savaşın sonucunu değiştirebilirsiniz. Ancak her yeteneğin ve çağırdığınız her canavarın mana gerektirdiğini unutmayın. Yani onları sürekli olarak kullanamazsınız. En doğru anı beklemek zorundasınız: Askerlerinizin kaybetmek üzere olduğunu anladığınız anda kullanmanızı tavsiye ederiz.
Kazandığınız her savaşın sonunda bir ödül alacaksınız. Bu ödülün miktarı, hayatta kalan asker sayısına göre değişiklik gösterecek. Ne kadar çok asker hayatta kalmışsa, ödülünüzün de o denli fazla ve tatmin edici olur. Eğer bir savaşı kaybediyorsanız ısrar etmeyin: Büyük ihtimalle henüz yeterli seviyeye sahip değilsinizdir. Kaybettiğiniz askerlerin yerine yenilerini üretebilirsiniz. Veya, yaralı askerlerinizi hastane binalarında iyileştirip yeniden savaşa sokabilirsiniz.
Bu bağlamda, ordularınızı daima bir muhafızın (guardian) yönettiğinden emin olun. Örneğin bir ali veya mimarı kumandan olarak atarsanız, ordunuz o denli etkili olamayacaktır. Son olarak, kahramanlarınızın kullandığı eşyaların kalitesi ve seviyesinin önem taşıdığını unutmayın: Ne kadar üst düzey eşyaya sahiplerse, savaş alanında o denli etkili olacaklardır.
Iron Throne’un savaş sistemi, stratejik ve taktiksel kararlar almanızı gerektiriyor. Bu bakımdan, başlı başına ayrı bir oyun olduğunu söyleyebiliriz. Eğer daha önce Total War veya Heroes of Might & Magic oynadıysanız çok yabancılık çekmeyeceksiniz zira neredeyse benzer bir sistem kullanılıyor. Ancak böyle bir tecrübeniz yoksa da endişe etmeyin: Rehberimiz sayesinde, artık nelere dikkat etmeniz gerektiğini biliyorsunuz. Savaş alanında bol şans diliyoruz. Unutmayın, savaşları daha kalabalık olan değil, daha stratejik yerleştirilmiş ordular kazanır!