Yeni Başlayanlar İçin State Of Survival Rehberi
Zombilerin en sevilen oyun temalarından biri olduğunu söyleyebiliriz: Bir zombi kıyametinin mümkün olduğu kadar kısa bir süre içinde başlamasını isteyen ve hatta bunun için şimdiden hazırlığını yapan pek çok kişi tanıyoruz (ve evet, o kişilerin arasında biz de varız). İnsanlığın sona erdiği ve yürüyen ölülerin sokakta dolaştığı bir senaryo, bazılarımız için neşeli bir oyun alanı anlamına geliyor. Dolayısıyla bu konsepti kullanan pek çok oyun görebiliyoruz.
State of Survival da bu oyunlardan biri ve tamamen aynı senaryoyu kullanıyor: Zombi kıyameti tam gaz devam ederken hayatta kalan diğer insanlarla bir üs kurmak ve onu savunmak zorundasınız. Tek düşmanınız yürüyen ölüler değil: Sizinle aynı şeyi yapan diğer insanlar da üssünüz için bir tehdit oluşturuyor. Konsept aynı olunca, kullanılan mekanikler de çok farklılık göstermiyor: Eğer daha önce bir mobil fetih oyunu oynadıysanız, State Of Survival oynamak için de hazırsınız demektir. Yine de, State Of Survival’ın kendine özgü bazı mekanikleri olduğunu belirtelim, özellikle zombilere karşı savaştığınız arenalar klasik RTS/RPG oyunlarından oldukça farklı. Eğer zombi istilasındaki maceranıza yeni başlamışsanız, hazırladığımız bu rehber tam size göre: Aşağıda State Of Survival’a hızlı bir şekilde başlamak için bilmeniz gereken her şeyden bahsediyoruz.
State of Survival oyununun temel mekanikleri yabancısı olmadığımız şeyler: Bir üs kuruyor ve içinde bir sürü bina inşa ediyorsunuz. Bu binaların bazıları kaynak, bazıları da asker üretimi için kullanılıyor. Elbette, bazı binalar da araştırma yapmanızı sağlıyor veya size belirli bir bonus kazandırıyor. Bu binaların seviyesini yükseltebilir, bir ordu inşa edebilir, diğer oyuncularla kapışabilir ve gerçek anlamda hayatta kalan son insan olabilirsiniz. Oyunun hikâye görevleri ise hem RPG, hem de gacha mekanikleri içeriyor. Kahramanlarınızı sürekli olarak görevlere gönderiyor ve yeni kahramanların parçalarını toplamaya çalışıyorsunuz.
Değişik öğelerin bir arada kullanılması iyi bir karar olmuş: State Of Survival, özgün ve eğlenceli bir deneyim sunmayı başarıyor. Açıkçası, tek problem Türkçe çeviri: Oyunun çevirisi o kadar kötü ki, hikâyede ne olup bittiğini anlamanız mümkün değil. Hikâyeyi bırakın, oyunu dahi anlayamıyorsunuz. Gerçeği söylemek gerekirse, oyunu İngilizce oynamanızı ve zorlandığınız yerlerde BlueStacks’in anlık çeviri özelliğini kullanmanızı tavsiye ederiz.
Sadece alışıldık değil, özgün mekaniklere de yer vermesi, State Of Survival’ın mekaniklerine alışmak için belirli bir süreye ihtiyacınız olduğu anlamına geliyor. Bu süreyi mümkün olduğunca kısaltmak için bu rehberi kullanabilirsiniz. Burada sadece temel düzeyde bilgiler vereceğimizi unutmayın: Bunları zaten biliyorsanız, diğer State Of Survival rehberlerimize göz atabilirsiniz.
Üssünüzü Kurmalı Ve Büyütmelisiniz
State Of Survival’daki en önemli şey üssünüz: Oyunun yarısından fazlasını bu üste geçireceksiniz. Nitekim yapabileceğiniz diğer etkinlikler de eninde sonunda üssünüzden başlıyor, bu nedenle onu iyice tanımanız ve zombi saldırılarına karşı mümkün olduğunca korumanız gerekiyor.
Üssünüzde her şeyden önce çok sayıda bina bulacaksınız. Bu binalardan birkaç tanesi oyunun başında açık olacak, diğerlerini ise zombilerden temizledikten sonra kullanmaya başlayabileceksiniz. Üssünüzün etrafında bir çit var ve amacınız bu çiti mümkün olduğunca genişletmek. Bunun için sürekli olarak yeni binaları zombilerden temizlemeniz ve kendinizin inşa edeceği binalar için yer açmaya devam etmeniz gerekiyor. Binaların bazıları kaynak (domates ve ahşap) üretmenizi sağlıyor, bunlar en önemli olanları.
Ancak en önemli binanız, karargâhınız. Diğer binaları inşa edebilmek ve seviyelerini yükseltmek için önce karargâhın seviyesini yükseltmeniz gerekiyor. Buradaki kural basit: Diğer hiçbir bina, karargâhın seviyesinden daha yüksek olamaz. Dolayısıyla, öncelikle kaynaklarınızı karargâhınızın seviyesini yükseltmek için kullanmanızı tavsiye ederiz.
Odun Deposu, Ocak, Benzin Tankı ve Çiftlik ise kaynak üretim binalarınız. Başlangıçta sadece çiftlik ve odun deposu inşa edebileceksiniz ancak karargâhınız seviye 10 olduğunda Ocak, seviye 15 olduğunda ise Benzin Tankı inşa edilebilir hale gelecek. Oyunun başında en çok domates ve oduna ihtiyaç duyacaksınız. Karargâhınız seviye 15 olduğunda ise Metal ve Benzin büyük önem kazanacak.
Elbette sadece kaynak üreterek hayatta kalamazsınız: Bir orduya da ihtiyacınız var. Bunun için “Ordu” kategorisi altındaki binaları inşa etmeniz gerekiyor. Eğitim kampı binası ile başlayın ve bir Hastane kurmayı da ihmal etmeyin. Hastane, yaralanan askerlerinizi tedavi ederek yeniden savaşta kullanabilmenizi sağlayacak: Sıfırdan asker yetiştirmekten daha hızlı ve daha ucuz bir işlem. Farklı asker tiplerine ve yükseltmelerine sahip olmak için inşa ettiğiniz askeri binaların (örneğin Kışla) seviyesini yükseltmeyi unutmayın.
“Vahşi” Harita
“Vahşi” diye Türkçeleştirilerek ufak çaplı bir çeviri faciasına neden olan bu özellik, aslında dünya haritası. Sol alt köşedeki büyük düğmeye tıklayarak dünya haritasına çıkış yapabiliyorsunuz. Burada diğer oyunculara veya NPC kamplarına saldırabilir, harita üzerindeki kaynakları toplayabilirsiniz. Haritada dolaşırken zombiler, madenler ve diğer oyunculara ait üsler göreceksiniz.
Önceliğiniz üssünüze yakın yerdeki kaynakları toplamak olsun. Doğrudan diğer oyunculara saldırmaya kalkarsanız hüsrana uğrarsınız. İyice güçlenene dek dünya haritası üzerinde kaynak toplama dışında hiçbir şey yapmayın. Diğer oyunculara saldıracak kadar güçlendikten sonra da, bir birliğin parçası olmayan oyuncuları tercih edin. Aksi takdirde tüm birlik üyeleri size unutamayacağınız bir ders verebilir. Elbette buradan şunu da anlamanız gerekiyor: Mümkün olduğu kadar çabuk bir şekilde bir birliğe katılın.
Ana Hikâye Görevleri
State Of Survival ana hikâye görevleri, kahramanlarınızın dünyada keşfe çıktığı bir dizi görevden oluşuyor. Asıl amacınız zombi kıyametinin tedavisini bulmak ancak görevleri tamamlayarak yeni karakterler ve çeşitli kaynaklar da elde edebiliyorsunuz. Bu görevler, aynı zamanda her defasında koridorlara ayrılmış alanlarda savaşmanızı gerektiriyor.
Basitçe izah etmek gerekirse, görev başladığında liderlik görevini üstlenen kahramanı biraz ilerletmeniz gerekiyor: Ekranda “Enfekte Alarmı” uyarısını gördüğünüz anda doğru yerde olduğunuzu anlayabilirsiniz. Bundan sonra, gerçek zamanlı bir savaş başlıyor: Zombi sürüleri üzerinize doğru gelmeye başlıyor, siz de onları temizlemeye çalışıyorsunuz. Geride zombi kalmayana dek buna devam etmeniz gerekiyor.
Savaş gerçek zamanlı ancak bir yetenek kullanırken zaman kısa süreliğine yavaşlıyor. Kullanabileceğiniz yetenekler, takımınızdaki kahramanlara göre belirleniyor. Örneğin “tank” görevini üstlenebilecek bir kahraman yerleştirirseniz, çok yaklaşan zombileri geriye doğru ittirebileceğiniz özel bir yetenek elde ediyorsunuz. Savaş meydanında başarılı olmak için dengeli bir takım oluşturmanız ve belirli yeteneklere sahip kahramanları muhakkak takıma eklemeniz gerekiyor. Elbette, kahramanlarınızın seviyesini de sürekli olarak yükseltmelisiniz. Bu konuda ayrı bir rehber hazırladık, daha fazla bilgi için ona göz atabilirsiniz.
State of Survival RTS ve RPG öğelerini başarıyla harmanlıyor ve zombi konseptini doğru şekilde kullanıyor. Özgün bir fetih oyunu olduğunu söyleyebiliriz ve emin olun günümüzde özgün mekaniklere sahip fetih oyunları geliştirmek oldukça zor: hepsi birbirinin kopyası mekanikler sunuyor. Bu nedenle State Of Survival oynamaya değer bir oyun ve bu rehber sayesinde hızlı bir başlangıç yapabilirsiniz.